Toprağa sıkıca tutunmuş ladin ağacıyım
Tepelerden tepelere
Vadilerden vadilere
Dolu dizgin atlayan.
Kuzey rüzgarlarına,
Gece – gündüz, yaz – kış,
Binlerce yıllık dostlukla sarılan
Öpüp öpüp koklayan ladin ağacıyım..
Sert rüzgarlara direnen
Kayaları söken, çatıları uçuran
Kopkoyu rüzgarlara
Kımıldamadan direnen ladin ağacıyım..
Bu toprakların delikanlısıyım.
Bu toprakların has evladıyım.
Koyu kırmızı toprağı yurt edinen,
Tarihten gelip tarihe yol alan,
Gönlü kırık, boynu vuruk ladin ağacıyım.
Yaralıyım.
Kanım akıyor akan sularda,
Çamur çamur kanım.
Reçinem akıyor deli dolu sularda,
Sızım sızım kanım.
Tacım: Başı eğik.
İğnelerim: Canı yitik.
Saltanatım: Kalesi düşük..
Tarihten gelen , tarihe yol alan ladin ağacıyım.
Yağmalanan, kesilip yok edilen,
Dilim dilim , parça parça…
Kuzey rüzgarlarına boyun eğmmeyen.
Vahşi soğuklara el aman demeyen.
Tohumunu, filizini, sürgününü
Yok eden canavarlara, zalimelere
Yavrusunun koruyan anayım.
Anadolunun Köroğlusu, ladin ağacıyım.
Dallarım, kollarım kuruyan,
Çaresizlikten kör kuyulara uluyan,
Bağrı yanık, gözü yaşlı ladin ağacıyım.
Duyun sesimi.
Durdurun setleri,
Durdurun bentleri,
Barajları,
Kanalları…
DURDURUN HES’LERİ.
27.02.2012 İstanbul
Fotoğraf : Çetin Bayramoğlu
