Yapay Zeka’nın Bir Hediyesi

N. ve S. birbirlerine sarılmış, hüngür hüngür ağlıyordu. İ, ben size, siz akrabasınız , dememiş miydim!

N. ve S. uzun zamandır aynı şirkette çalışıyorlardı.Tanıştıklarında
birbirlerine kanları kaynamıştı. Her biri diğerinin dert ortağı olmuş, işten sıkıldıklarında, hayatlarında çözemedikleri bir sorun olduğunda, bir dostun desteğine ihtiyaç duyduklarında bir köşeye çekilir, dertleşirlerdi. Kız kardeşten de öteydiler.

Yeni sürüm yapay zeka programı piyasada çok ilgi görmüştü. N. resmini yapay zekaya çizdirdiğinde sonuçtan çok memnun kalmış, kişisel sayfasında paylaşmıştı. Şirkette hemen hemen herkes bu modaya uymuştu. S. öğle yemeğinde kendi çizimini N. ile İ’e gösteriyordu.

İ. aynı şirkette yeni işe başlayan, hayat dolu genç bir arkadaştı. Şirkette yapay zeka ürünleri üreten ve tanıtımlarda kullanılmasını sağlayan birimde çalışıyordu. Şirketin günümüzde önem verdiği sanal ortam içeriklerde payı olan bir çalışanı idi.

İ, N. ve S’in cep telefonlarını yan yana getirerek, yapay zeka çizimlerine hayretle baktı. İlk tepkisi, siz akraba mısınız? oldu. Yapay zeka programı, öyle anlaşılıyor ki, iki çehre üzerinde çalışırken ortak özellikleri S’in çiziminde kullanmış ve akrabalar arasındaki özellikleri belirginleştirmiş,  İ. de bunu fark ederek dile getirmiş.

İkisi de şaşırdılar. Elbette akraba değillerdi. N, ülkenin kuzeyindeki bir aileden, S. ise başkentte yaşayan bir aileden geliyordu. Bir kaç yıl evvel, S., eşi ve çocukları ile birlikte,N’ın memleketinde tatil yapmışlar ve N’ın ailesi ile tanışmış, muhabbet etmişti. Bir akrabalık olsaydı bu tanışma sırasında ortaya çıkardı.

Gece uykusu kaçan N, bu soruyu gece boyunca düşündü . S’i ablası gibi candan seviyordu ama bunun nedeni olarak daha çok, başkentte yalnız olmanın getirdiği, dertleşeceği bir büyüğünün ihtiyacı olarak kabul ediyordu. Üniversite sonrası yıllarda, ailesinden uzakta yaşaması, hayatta çok sevdiği babasından uzak olması, kimi zaman uykusuz kalmasına neden oluyor, şirkette, yemek arasında S. ablasına sığınmak ihtiyacı duyuyordu.

N, ertesi gün yemek molasında, şirketin bahçesinde babasını cep telefonundan aradı. Sağlığını ve evdekileri sordu.  Sesindeki farklılık babasının da dikkatini çekmişti. Babası kızının her ruhsal durumunu sesinden algılardı, N’ın aklının bir şeye takıldığını anlamıştı.

– Aklına takılan nedir? Kızım bana anlatmak ister misin?
– Gülmeyeceksin, önce söz ver, Babam.

N, başından geçen olayı, İ’in tepkisini anlattı.

– Babam, S. ve ailesini hatırlıyorsun, tanıştırmıştım. Bizim aile ile ortak akrabalık ilişkisi olabilir mi? Bana olamaz gibi geliyor ama yine de aklıma takıldı.

– N, biliyorsun, hem benim hem de annenin ailesi, bölgemizden ayrılmamışız. Başkentte ne tanıdığımız var ne de bulunduk. Yanlış hatırlamıyorsam , babam askerlik görevi sırasında, doktor olarak güneydeki bir şehirde altı ay gibi görev yapmış, anlatırdı. Güzel günler geçirmiş, güzel insanlarla tanışmış. Bizim gibi yerleşik ailelerde gurbette günler biraz zor geçer. Sen ailemiz içindeki tek örnek sensin. Kızım, seninle her zaman gurur duydum. Yıllardır gurbettesin ve dimdik ayaktasın. Seni çok özledik, burnumuzda tütüyorsun. Ne zaman geleceksin?

– Babam, ilk tatilde yanınızdayım. Kendini üzme, anneme iyi bak. İşe dönmeliyim.

S, bir kaç gündür N’ın işe kendini veremediğini gördüğünden, iş çıkışı birlikte bir şeyler içmeye davet etmiş. Amacı, kardeşi gibi sevdiği N’ın kafasını neye taktığını anlamaktı. N, İ’in sözünü ettiği akrabalık konusunun kendisini etkilediğini, kendisi ile akraba olma olasılığının olup olmadığını araştırmak için babası ile yaptığı telefon görüşmesini, babasından aldığı yanıtları, heyecanla anlattı.

– N, sana iki gün izin veriyorum, dağda, bayırda gez biraz, hava al. Bu sıralar sana çok iş yükledim, dinlen biraz. Döndüğünde bu konuyu yeniden konuşalım, olur mu?

S. de aslında kafasını kurcalayan akraba olma olasılığını eşi ile paylaşmış ve eşi kendisini, bir gen mühendisi arkadaşına yönlendirmişti. S. ertesi gün gen mühendisin şirketine uğramış ve kafalarındaki bu sorunun cevabını bulmanın tek yönteminin,  her ikisinin DNA analizinin sonucunda olduğunu söylemişti.

N. işe döndüğünde yine durgun idi ve kafası karışık ruhsal durumunu koruyordu. S. bunu gözlemlediğinden, bu testi yaptırmanın zorunlu olduğuna ikna oldu. Konuyu N’a öğlen yemeği sonrası açtı. S:

– Öğleden sonra her ikimize de izin veriyorum, dedi . Kalk gidiyoruz ve bana hiç soru sormuyorsun.

N , S. ablasına teslim olmuştu. Nereye gitmesini istiyorsa giderdi , yeter ki yanında olduğunu, kendisini koruduğunu hissetsin.
Şirketten girdiğinde kendilerini karşılayan mühendis onları bir odaya aldı ve başbaşa bıraktı. N’ın ellerini ellerine alan S, ne yapmak istediğini anlattı. Sadece bir test yaptıracaklar ve çıkıp gideceklerdi. Bir kaç gün sonrası test sonucuna göre kafalarındaki sorunun cevabını bulmuş olacaklardı. Sonuç ne olursa olsun, kendisinin kız kardeşi olarak kalacağını N ‘a söyledi. Sevgi dolu sözler N’ın ihtiyacı olduğu sözler idi.

Cep telefonundan babasına müjdeyi verdiğinde çok heyecanlıydı.

– Baba bir kızın daha oldu. S. ile akrabaymışız. İ. haklıymış. Hafta sonu S. ile elini öpmeye geliyoruz. 2025 – Mayıs – İstanbul

Bilinmeyen adlı kullanıcının avatarı

About Çetin Bayramoğlu

Şairim , insanım.
Bu yazı Öykü içinde yayınlandı ve olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Yorum bırakın