Bir varmış bir yokmuş , evvel zaman içinde kalbur saman içinde, deve tellal iken , horozlar berber iken, ben dedemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken, annem kaşıkta, babam beşikte iken, ben babamın beşiğini şıngır mıngır sallar iken masumiyet, zerafet ve eşe sadakat sembolü kuğular, göç etme zamanı , hep birlikte göğe yükselmişler, göç yoluna süzülmüşler.
Göç yolunda bilge kuğu , zor bir karar vermek zorunda kalmış. Soğuk bölgeden, yazı geçirecekleri ılık kışlak bölgeye göç ederken ansızın rahatsızlanan dişi kara kuğu ve eşi beyaz kuğunun isteğini kabul etmiş.
Kara kuğu ve eşi beyaz kuğu göç katarından ayrılmışlar, uzun ve güçlü kanatları yardımıyla göç yolunda gördükleri bir gölün üzerine ağır ağır konmuşlar. Koloniler halinde sulak yerlerde yaşayan kuğuların bilge başkanın isteği ile can dostları bir çift kuğu ailesi de kendilerini yalnız bırakmamışlar. İki çift kuğu ailesi bu yılın yaz dönemini, indikleri gölde geçirmeye karar vermişler.
Parlak kırmızı renkte , uzun gagalı, boyunları S şeklinde kıvrık, Su kuşları olan kuğular, gölde güçlü hareketlerle kendilerine yuva yapacakları sessiz , sakin ve korunaklı bir yer aramışlar. Gölden bir kaç adım uzaklıkta , buldukları bir köşede saptan, samandan yuvalarını kurmuşlar.
Gel zaman git zaman, kuğu ailelerinin yumurtaları olmuş. Bir çift ailenin üç yumurtası diğer çiftin ise sekiz yumurtası olmuş. Anneler yumurtalar üzerinde kuluçkaya yatarken , babalar da gölden su bitkileri, küçük balıklar, kurbağalar ve solucanlar ile anne kuğuları beslemişler. Onbeş gün sonra yumurtalar çatlamış, içlerinden kuğu yavruları çıkmış. Gri renkte kuğu yavruları büyüdüklerinde beyaz veya siyah renkte kuğular olacaklarmış.
Yerel halk, ilk defa bölgelerinde yuva yapan kuğuları görünce çok sevinmişler. Zor geçim şartlarında yaşayan yerel halk, bölgelerine şans getireceğine inandıkları bu hayvanlara nasıl davranacaklarını bilmiyorlarmış. Kuş uzmanı veterinerlere danışmışlar. Kuğuları rahatsız etmemek için gölde balık avlamayı ve gölün çevresindeki ağaçları kesmeyi durdurmuşlar çünkü kuğular çevre görüntüsünün değiştiğini anladıklarında bir daha o göle göç etmezlermiş.
Ertesi yıllarda, göle göç eden kuğu ailesinin sayısı yüze yakın sayıda imiş çünkü huzurlu ortamı kuşlar çok sevmişler. Yerel halk gölün kenarına kurdukları gezme ve gözetleme yerlerinde, kuğuları seyretmeye gelen konuklarını ağırlamışlar, uzmanlardan öğrendikleri bilgileri konuklarına anlatmışlar. Konuk ağırlama yerlerinde, yaz dönemlerinde dinlemek isteyen konuklarını ağırlayarak geçinmek için para kazanmışlar.
Kuğuların ve yerel halkın birlikte yaşama isteği her iki tarafa da faydalı olmuş. O bölge kuğuların kışlak alanı olarak ülke çapında adı duyulmuş, çok sayıda yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilmiş.
Gökten üç elma düşmüş: biri bu masalı anlatana, biri bu masalı yazana, biri de bu masalı dinleyene…
27.10.2025 İstanbul
8-10 yaş çocuklar için