Yeni yıl geliyordu, sınıftaki tüm çocuklar heyecanla yeni yıl hediyelerini bekliyorlardı.
Geçen yıl hediyelerini okula getirip, birbirlerine göstermişlerdi. Kiminin hediyesi güzel bir top, kiminin konuşan pilli bebekti. Kimi oyuncak pahalıydı, kimi oyuncak ucuzdu ama hepsi güzel, hepsi yeniydiler. Bütün sınıf o gün çok neşeliydi.
Osman neşeli değil, üzgündü çünkü Osman’ın oyuncağı yoktu.Osman, annesi ve babası kendisi çok küçükken ölmüş, babaannesi ile yaşayan yetim ve öksüz bir çocuktu. Babası yeniden evlenmemişti ve Osman’a tek başına bakıyordu.
Osman’ın babaannesi gece gündüz çalışır, torununun masraflarını karşılar, cebine harçlık koyar, okula gönderirdi. Çok zengin biri değildi. Yılbaşında, Osman’a hediye alacak kadar parası yoktu.
Osman, yılbaşı gecesi babaannesi ile yemeğini yedi, erkenden uykuya yattı çünkü Osman’ın babaannesi o gece işe gitmek zorunda idi. Yatağa girdikten kısa bir zaman sonra derin bir uykuya daldı.
– Dile benden ne dilersen!
Osman karlar ülkesinde, kar prensesinin huzurunda idi. Saray buzdan yapılmış, taht som altından üretilmiş mükemmel bir sanat eseriydi. Duvarlarda renk renk ışıklar buzun içinden sarayın kabul salonunu aydınlatıyordu.
Kar prensesi, tatlı dilli, güler yüzlü, kalbi güzel, kendi güzel , güzellik prensesiydi. Bembeyaz elbise içinde, simsiyah gür saçları omuzlarına dökülüyor , saçlarına incilerle süslü tacını takmış, tahtında oturuyordu.
– Osman, Siz kimsiniz? Diye sordu.
– Ben Karlar ülkesinin prensesiyim. Bu yıl başı sana hediye vermek istiyorum. Dile benden ne dilersen!
– Herşeyi isteyebilir miyim?
– Gel yanıma çocuğum, çekinme benden. Adın ne senin? Tabii ki her dilediğini isteyebilirsin. Senden istemek, benden yerine getirmek. Benim çocuğum yok, benim çocuğum olur musun?
-Benim adım Osman. Benim annem , babam yok , ben küçükken ölmüş ama benim babaannem var. Bana bakıyor, beni büyütüyor, beni koruyor.
– Osman, keşke benim çocuğum olsaydın. Birlikte Karlar ülkesindeki sarayımda yaşasaydık. Benden yeni yıl hediyesi olarak ne istersin?
– Prensesim, sizden yeni yıl hediyesi olarak kır at isteyebilir miyim?
– Elbette isteyebilirsin, Osman. Söyle bana kır atı ne yapacaksın? Atı beslemek, atı korumak, tımar etmek, nallarını değiştirmek, eyerini atın sırtına yerleştirmek, senin için zor olmaz mı?
– Ben kır atım olmasını çok istiyorum. Yeni yıl hediyesi olarak bana kır at hediye ederseniz, sevinirim. Babaannem bana yardımcı olur, benim için zor olmaz.
– Osman seni çok sevdim. Ne istediğini bilen, zorluklardan korkmayan, sorumluluk almak isteyen bir çocuksun. Sana eyeri ve yuları deriden, tüylerinin rengi bembeyaz bir kır at hediye ediyorum. Güzel günlerde, kır atınla, kırlarda gezerken beni hatırlamayı unutma, olur mu?
– Keşke benim annem olsaydınız, çok şey mi istiyorum, sizden?
– Osman, sen tanıdığım en akıllı, en güzel çocuklardan birisin. Senin annen olmanı çok isterim. Bu konuda babaannen ne der? Beni , senin annen, olarak kabul eder mi?
– Babaanne, Babaanneciğim, lütfen kabul et!
Osman kan ter içinde kalmış, heyecanla sesleniyor, babaannesi yanı başında, yatağında uyanmış Osman’ı kucaklıyor.
– Evladım herhalde kâbus gördün, uyan , ben yanındayım, korkma.
– Babaanneciğim kâbus değil güzel bir rüya idi. Canım Babaanneciğim ne olur, karlar ülkesinin, kar prensesinin teklifini kabul et. Benim annem olsun.
– Osman, yeni yıl hediyeni görmek ister misin? Pencereden dışarıya bak!
Dedi babaanne.Kapıda kır at, yanında güzeller güzeli kar prensesi , karlar içinde, penceredeki Osman’a el sallıyor, gülümsüyordu. Osman’ın yeni bir annesi, kır atı olmuştu. Gülümsüyordu, dünyanın en mutlu çocuğuydu.
07.12. 2025 İstanbul
8-10 yaş Masal