Author Archives: Çetin Bayramoğlu
李商隐 (Lǐ Shāngyǐn) – 无题 – İsimsiz şiir
Buluşmak zor, ayrılmak ondan da zor, doğu rüzgarı güçsüz, çiçekler solmuştur. İpekböceği ölene dek ipek örer, mum bitene kadar yanar. Şafak sökerken aynada saçlarımın ağardığını endişeyle izlerim, gece boyunca ilahiler okur, ay ışığının soğukluğunu hissederim. Penglai dağı uzak değil, mavi … Okumaya devam et
李商隐 ( Lǐ Shāngyǐn ) ( 813- 858) – 风雨 Rüzgar, Yağmur
Değerli kılıcın sessiz öyküsüdür, serseri hayatımın sonu geldi Sararan yapraklar rüzgarda, yağmurda dökülürken, eğlence evinde yaylı sazlar çalar Yeni dostlar soğuk karşılanırken, kadim dostlar kadere teslim oldu Kırık kalbimi Xinfeng şarabı teselli etmedi, kaderimi değiştirmeye her şeyim fedadır. ## 凄凉宝剑篇,羁泊欲穷年. … Okumaya devam et
候人兮猗 – Aşkımı Bekliyorum, Ah!
Bir zamanlar yeryüzündeHenüz barış yoktu,Huzur yoktu. Seller ülkeyi kasıp kavuruyor,Sular altında bırakıyordu. Otlar boy atıyor, ağaçlar yeşeriyor,Kuşlar, hayvanlar çoğalıyor,Ekinler harap oluyorve vahşi hayvanlar herkesi öldürüyordu. Ülkenin umudu İmparatorKarada at arabasıyla,Çamurda kızaklaSuda tekneyle,ve dağlarda at sırtında seyahat etti. Nehirleri taradı, temizleyip … Okumaya devam et
Kar Prensesi, Osman ve Kır At
Yeni yıl geliyordu, sınıftaki tüm çocuklar heyecanla yeni yıl hediyelerini bekliyorlardı. Geçen yıl hediyelerini okula getirip, birbirlerine göstermişlerdi. Kiminin hediyesi güzel bir top, kiminin konuşan pilli bebekti. Kimi oyuncak pahalıydı, kimi oyuncak ucuzdu ama hepsi güzel, hepsi yeniydiler. Bütün sınıf … Okumaya devam et
İki Sevgili
– Ben, seni Sarayın içini gezdirmeden buradan gitmem. Taaa Çin’den gelmişsin, gezip görmeden olmaz! – Gişedeki bilet kesen kadın sadece müzeyi gezebilirsiniz, dedi.- Sen bana bırak, ben seni Topkapı Sarayının içini gezdirecegim. Cep telefonuma dün indirdiğim bir uygulama bu sorunu … Okumaya devam et
Çinli şair Mu Xin ( 1927 – 2011) – Eskiden Zaman Yavaştı
Gençliğimin ilk günlerini hatırlarım Herkes samimi ve dürüsttü Söylenen her söz edilen yemindi Sabahın erken saatinde tren istasyonu Tenha ve karanlık bir sokak Soya sütü dükkanından buhar yükselirdi Eskiden gün ışığı ağır ağır kararır At arabaları, postalar hep yavaş Bir … Okumaya devam et
Zaman
” Dağlarda zaman yavaşlıyor ” Nuray Şehirde zaman hızla akıp gidiyor. Her gece rüyamda gördüğüm düş Yaşlandı benimle, beli bükülmüş Gelip geçen zamana gülümsüyor. Yüce dağlarda zaman yavaşlıyor. Bulutlar yoldaşım, güneşe yakınım Elini uzatsan, dokunduğun yazgım Anlar suskun ve sensiz, … Okumaya devam et
Çıkıp Gelen
Gün doğar akşamın ardından Gökyüzüne hasretle bakarım Bulutlardan kalbime yansıyan Gülümseyen yüzün , dalarım Hayale, uzaklardan çıkıp gelen 14.11.2025 İstanbul
Kuğuların Uğuru
Bir varmış bir yokmuş , evvel zaman içinde kalbur saman içinde, deve tellal iken , horozlar berber iken, ben dedemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken, annem kaşıkta, babam beşikte iken, ben babamın beşiğini şıngır mıngır sallar iken masumiyet, zerafet ve … Okumaya devam et
Sonbahar Yaprakları
“Sonbahardaki her bir yaprak, hayatın gerçek anlamını içinde saklar.” Nuray Bir gün İstanbul’un merkezinde bulunan Gezi parkında, asırlık çınar ağaçları altında yürüyordum. Bir şiiri arıyordum, günlerdir o şiir bana görünmemiş, kendini saklamıştı. Şehrin gürültüsü dikkatimi dağıtıyor, yüreğim ve beynim isyan … Okumaya devam et