Haliç’te bir durak;
Durakta yorgun yürek,
Sevilen gönülden ırak.
Saat 5 servisi
Birazdan duraktan alacak.
Şimdilik tek derdi;
Memleketteki sevgili,
Ve de fabrikaya dek uyumak.
Haliç’te bir iskele;
Susmak bilmez bir çocuk,
Uykusuz anne.
Saçlar şöyle bir taranmış,
Gözler yorgun ve umutsuz.
Bugüne dek zor dayanmış,
Bu kez dönmeyecek eve.
Haliç’te bir bahçe;
Gülümseyen bir çift mavi göz
Yirmisindeki kız alımlı,
Sımsıkı sarılmış delikanlı.
Konuşulanlar konuşulmuş,
Yemin billah verilmiş sözler.
Nişan neyse de ,
Nikah askerlik sonrasını bekler.
Haliç’te bir sandal;
Nasırlı bir çift el,
Güneş yanığı pazulu kollar.
Gece yarısından bu yana
Nöbette uyuklar.
Kafada binbir sorular:
Bu mevsimin nasibini
Çıkarır mı , çıkarmaz mı bu sandal?
Haliç’te bir gemi;
Geminin yan güvertesinde Mehmet.
Mehmet’in dünyası
İki çocuğu bir de karısı,
Hafta sonu Haliç kıyısı.
Geceleri uykusunu kaçıran
Aldığı düşük ücret.
İstanbul’un yabancısı, Mehmet.
13.09.2008 İstanbul
24.08.2015 İstanbul
